Home / Kategori Yok / Ayrıntılı ÇED Yönetmeliği İncelemesi

Ayrıntılı ÇED Yönetmeliği İncelemesi

Madde 1: Amaç

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED’in temel hedefini ortaya koyuyor: Büyük projelerin çevreye ve insanlara zarar vermesini önlemek için bir kural kitabı oluşturmak. Otoyol projeleri gibi dev yatırımlar, doğayı ve toplumu derinden etkiler. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun yapımı sırasında ormanlar kesildi, köylüler tarlalarına erişim sorunu yaşadı. ÇED süreci, bu etkileri önceden analiz ederek zararları en aza indirdi. Örneğin, otoyolun geçtiği Trakya’daki ormanlarda 2.500 hektar ağaç kesildi, ama ÇED raporu sayesinde yerine 3.000 hektar ağaç dikildi. Ayrıca, yaban hayatı için tüneller yapıldı, böylece geyikler ve karacalar göç yollarını kullanabildi.

İdari usuller, kimin ne yapacağını belirler: Mesela, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı proje için karar verir, şirket rapor hazırlar, köylüler toplantılarda fikir söyler. Teknik esaslar ise bilimsel yöntemleri kapsar: Hava kirliliği ölçülür, gürültü seviyeleri hesaplanır. Ankara-Niğde Otoyolu’nda, ÇED süreci sayesinde köylülerin tarlalarına ulaşımı için 20’den fazla altgeçit yapıldı, gürültü bariyerleri köylerin huzurunu korudu. Bu madde, tüm bu süreci düzenleyen bir rehber gibi. ÇSED açısından, sosyal etkiler de (örneğin, köylülerin geçim kaynakları) bu süreçte dikkate alınıyor. Yani, bu madde otoyol projelerinin hem doğaya hem insanlara saygılı olmasını garantiliyor.


Madde 2: Kapsam

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin hangi alanları kapsadığını detaylıca anlatıyor. Otoyol projeleri için bu madde, sürecin her aşamasını düzenliyor. Şöyle düşün: Bir otoyol yapmak istiyorsun, mesela İstanbul-İzmir Otoyolu. Bu proje, Osmangazi Köprüsü gibi dev bir yapıyı içeriyor. ÇED süreci, bu otoyolun çevresel ve sosyal etkilerini baştan sona kontrol ediyor. Şimdi maddeyi adım adım açalım:

  • a) Hangi belgeler lazım? Otoyol gibi büyük projeler için önce ÇED Başvuru Dosyası hazırlanır. Bu, projenin genel hatlarını tanıtan bir belge. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu için bu dosya, köprünün körfezdeki balıklara etkisini özetledi. Daha sonra ÇED Raporu, detaylı analizler içerir: Hangi ormanlar kesilecek, hangi köyler etkilenecek? Küçük bir otoyol bölümü için ise Proje Tanıtım Dosyası yeter. Örneğin, bir köy yolunun genişletilmesi için bu dosya hazırlandı ve sadece gürültü etkileri incelendi.
  • b) İdari ve teknik usuller: İdari kurallar, süreci kimin yöneteceğini söyler. Mesela, Bakanlık raporları kontrol eder, köylüler toplantılarda konuşur. Teknik usuller, bilimsel yöntemleri kapsar. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, hava kirliliği için ölçümler yapıldı, gürültü seviyeleri hesaplandı. ÇSED bağlamında, köylülerin tarlalarına erişim sorunu da bu süreçte ele alındı; altgeçitler bu yüzden inşa edildi.
  • c) İzleme ve denetim: Otoyol projesi sadece yapılıp bitmez, sonrası da takip edilir. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda inşaat sırasında sulama kanalları korundu mu, gürültü bariyerleri yapıldı mı diye denetlendi. İşletme sonrası, otoyolun hava kirliliği yaratıp yaratmadığı kontrol edildi. ÇSED açısından, köylülerin yaşam kalitesi de izlendi; mesela, otoyol sonrası esnafın işleri arttı mı, tarım zarar gördü mü?
  • ç) Eğitim: ÇED raporlarını yazan uzmanların iyi eğitilmesi şart. Mesela, Bakanlık çevre mühendislerine kurslar düzenliyor. Bu, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun ÇED raporunun kaliteli ve güvenilir olmasını sağladı. ÇSED için, sosyologlar da eğitiliyor ki köylülerin sosyal ihtiyaçları doğru analiz edilsin.

Bu madde, ÇED’in otoyol projelerini baştan sona nasıl şekillendirdiğini gösteriyor. ÇSED, bu kapsamda sosyal etkileri de içeriyor: Köylülerin geçim kaynakları, kültürel miras, yaşam kalitesi.


Madde 3: Dayanak

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED Yönetmeliği’nin yasal temelini açıklıyor. 1983’teki Çevre Kanunu’nun 10. maddesi, büyük projelerin çevreye etkisini değerlendirmeyi zorunlu kılıyor. Otoyol projeleri için bu, şu anlama geliyor: Kuzey Marmara Otoyolu gibi bir proje, bu yasa olmadan ÇED raporu hazırlamadan başlayabilirdi, ama şimdi Bakanlık izni şart. Bu yasa, çevre korumasını devletin resmi bir görevi haline getiriyor.

Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun ÇED süreci, bu yasal dayanak sayesinde köylülerin tarlalarına erişimini sağladı. ÇED raporu, sulama kanallarını korudu ve tarihi bir köprünün zarar görmesini önledi. ÇSED açısından, bu madde sosyal etkilerin de incelenmesini dolaylı olarak destekliyor. Örneğin, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda köylülerin arazileri alındığında, Çevre Kanunu’na dayalı olarak tazminat ödendi. Bu madde, ÇED’in hukuki gücünü gösteriyor: Otoyollar yapılırken çevre ve insanlar koruma altında.


Madde 4: Tanımlar

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinde kullanılan tüm terimleri açıklıyor. Otoyol projeleri için bu tanımlar, süreci anlamak için kritik. ÇSED bağlamında, özellikle sosyal etkilerle ilgili terimler (halk, paydaş katılım planı) öne çıkıyor. Bazı önemli tanımları, otoyol örnekleriyle açıklayayım:

  • Anons: Bir otoyol projesi başlayacaksa, köylere hoparlörle duyuru yapılır. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylerde “ÇED toplantısı 15 Temmuz’da yapılacak” diye anons yapıldı. Bu, köylülerin haberdar olup fikir söylemesini sağladı. ÇSED açısından, bu anonslar köylülerin sosyal endişelerini (örneğin, tarlalarına erişim) dile getirmesine fırsat verdi.
  • Askıda İlan: Proje detayları, muhtarlıklarda asılır. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, Trakya’daki köylüler muhtarlıkta asılı ÇED raporunu okuyarak otoyolun ormanlarına etkisini öğrendi. ÇSED bağlamında, bu ilanlar köylülerin sosyal etkiler (gürültü, arazi kaybı) hakkında bilgi almasını sağladı.
  • ÇED: Otoyolun çevreye etkisini analiz eden süreç. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda ÇED, Osmangazi Köprüsü’nün körfezdeki balıklara etkisini inceledi ve deniz ekosistemi için önlemler önerdi. ÇSED, buna ek olarak köylülerin tazminat almasını veya altgeçit yapılmasını sağladı.
  • Duyarlı Yöreler: Otoyolun geçtiği hassas alanlar, mesela sulak alanlar veya ormanlar. Kuzey Marmara Otoyolu, bir sulak alana yakın geçtiği için özel drenaj sistemleri yapıldı. ÇSED, bu alanlarda yaşayan insanların (örneğin, balıkçılar) geçim kaynaklarını da korudu.
  • Halkın Katılımı: Köylüler, esnaf, öğrenciler proje hakkında fikir söyler. Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylüler, tarlalarına erişim için altgeçit istedi ve ÇED toplantılarında bunu dile getirdi. ÇSED, bu katılımı sosyal etkiler (yaşam kalitesi, ekonomik kayıplar) için genişletti.
  • Paydaş Katılım Planı: Otoyolun halkı nasıl bilgilendireceği planlanır. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu için broşürler dağıtıldı, bir internet sitesi kuruldu. ÇSED açısından, bu plan köylülerin sosyal endişelerini (mesela, gürültü veya kültürel miras) ifade etmesini kolaylaştırdı.
  • Kümülatif Etki: Otoyolun diğer projelerle birlikte etkisini inceler. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu bir havalimanıyla aynı bölgedeyse, ikisinin toplam çevresel ve sosyal etkisi analiz edildi. Bu, orman kaybı veya trafik artışı gibi sorunları önledi.

Bu tanımlar, otoyol projelerinin hem çevresel hem sosyal etkilerini anlamak için temel oluşturuyor. ÇSED, özellikle halk ve sosyal etkilerle ilgili terimleri vurguluyor.

Madde 5: Yetki

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinde kimin karar verme yetkisine sahip olduğunu ve hangi durumlarda sürecin durdurulabileceğini açıklıyor. Otoyol projeleri için bu, büyük bir sorumluluk demek. Şöyle düşün: Bir otoyol yapmak istiyorsun, mesela Kuzey Marmara Otoyolu. Bu projenin çevreye ve insanlara zarar vermeyeceğinden emin olmak için son sözü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı söylüyor. Bakanlık, “Bu otoyol yapılabilir” (ÇED Olumlu) ya da “Bu otoyol çevreye çok zarar verir, yapılamaz” (ÇED Olumsuz) der. Küçük projeler için, mesela bir köy yolunun genişletilmesi gibi, Bakanlık bu yetkiyi il müdürlüğüne verebilir. Bu, süreci hızlandırır çünkü her küçük proje için Ankara’ya gitmeye gerek kalmaz.

İkinci kısım, sürecin neden durdurulabileceğini anlatıyor. Örneğin, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun bir bölümü planlanırken, eğer rota bir milli parkın içinden geçiyorsa ve bu yasalarca yasaksa, ÇED süreci hemen biter. Bakanlık, “Bu rota yasal değil” der ve proje durur. Bu karar, Bakanlık ve il müdürlüğü websitesinde duyurulur, böylece herkes haberdar olur. Bir başka örnek: Diyelim ki bir şirket, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir kısmını yapmaktan vazgeçti. Şirket, “Biz bu projeyi iptal ediyoruz” derse, ÇED süreci de sonlanır ve bu yine internette ilan edilir. ÇSED açısından, bu madde halkın güvenini sağlıyor. Mesela, köylüler bir otoyolun tarlalarına zarar vereceğinden korkuyorsa ve proje yasal değilse, Bakanlık’ın durdurma yetkisi köylüleri koruyor. Aynı şekilde, halkın bilgilendirilmesi için internet duyuruları, ÇSED’in şeffaflık ilkesine uyuyor.


Madde 6: Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya Proje Tanıtım Dosyası Hazırlama Yükümlülüğü

Detaylı Açıklama:
Bu madde, otoyol projesi yapacak şirketlerin neler yapması gerektiğini netleştiriyor. Bir otoyol inşa etmek isteyen şirket, önce uzman bir firmaya ÇED belgelerini hazırlatmak zorunda. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nu yapan şirket, Bakanlık’tan yeterlik belgesi almış bir çevre danışmanlık firmasına ÇED Başvuru Dosyası ve ÇED Raporu hazırlattı. Bu raporda, otoyolun körfezdeki balıklara, ormanlara ve köylülere etkisi detaylıca yazıldı. Şirket, raporda verdiği sözleri (mesela, “Gürültü bariyerleri yapacağız” veya “Ağaç dikeceğiz”) tutmak zorunda. Örneğin, Kuzey Marmara Otoyolu’nda şirket, 3.000 hektar ağaç dikme taahhüdünü yerine getirdi, bu da ÇED’in bir sonucu.

İkinci fıkra, kamu kurumlarının sorumluluğunu anlatıyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun ÇED sürecinde, Tarım ve Orman Bakanlığı sulama kanalları hakkında bilgi verdi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarihi köprülerin korunması için görüş sundu. Bu, ÇED raporunun doğru ve eksiksiz olmasını sağladı. ÇSED açısından, bu bilgiler köylülerin tarım arazilerini veya kültürel mirası korudu. Mesela, köylülere altgeçit yapılması, Tarım Bakanlığı’nın verdiği verilerle planlandı.

Üçüncü fıkra, ÇED kararı olmadan otoyol projesinin başlayamayacağını söylüyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu için “ÇED Olumlu” kararı alınmadan ne inşaat izni çıktı ne de kredi sağlandı. Bu, çevreyi koruyan bir kilit. ÇSED bağlamında, bu kural köylülerin haklarını da koruyor: Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda köylülere tazminat ödenmesi, ÇED kararıyla garanti altına alındı. Ancak, şirketler izin süreçlerine başvurabilir, bu da süreci hızlandırır. Bu madde, çevresel ve sosyal sorumluluğun ciddiyetini gösteriyor.


Madde 7: Çevresel Etki Değerlendirmesi Yöntemi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, hangi otoyol projeleri için tam teşekküllü bir ÇED raporu gerektiğini söylüyor. Ek-1, büyük projeleri listeler: Mesela, 50 km’den uzun otoyollar veya büyük köprüler. Kuzey Marmara Otoyolu, Ek-1’de olduğu için detaylı bir ÇED raporu hazırlandı. Bu raporda, otoyolun ormanlara, yaban hayatına ve köylülere etkisi incelendi; geyik tünelleri ve gürültü bariyerleri bu rapor sayesinde yapıldı. ÇSED açısından, köylülerin tarlalarına erişimi ve sosyal etkiler de bu raporda ele alındı.

İkinci durumda, küçük bir proje için “ÇED Gereklidir” kararı çıkarsa, tam rapor gerekir. Mesela, bir köy yolunun genişletilmesi önce basit bir Proje Tanıtım Dosyası’yla başladı, ama çevresel etkisi büyük bulunursa, Bakanlık “Tam ÇED raporu yapın” der. Üçüncü durumda, eski bir otoyol genişletilirse ve toplam uzunluk Ek-1’e girerse, yeni bir ÇED raporu gerekir. Örneğin, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bölümü genişletildiğinde, mevcut etkiyle birlikte yeni şeritlerin çevresel ve sosyal etkisi (mesela, tarım arazilerine zarar) yeniden değerlendirildi. ÇSED, bu süreçte köylülerin geçim kaynaklarını korumak için altgeçitler veya tazminat önerdi. Bu madde, büyük projelerin çevre ve toplum üzerindeki etkilerinin detaylıca incelenmesini garantiliyor.


Madde 8: Çevresel Etki Değerlendirmesi Sürecinin Başlatılması ve Komisyonun Kuruluşu

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin nasıl başladığını ve komisyonun nasıl çalıştığını anlatıyor. Bir otoyol projesi, mesela İstanbul-İzmir Otoyolu, için şirket önce Bakanlık’tan yeterlik belgesi almış bir firmaya ÇED Başvuru Dosyası hazırlatıyor. Bu dosya, otoyolun rotasını, çevresel etkilerini (orman, su, hava) ve sosyal etkilerini (köylüler, esnaf) genel hatlarıyla tanıtır. Bakanlık, bu dosyayı 5 iş gününde kontrol eder. Mesela, dosya eksikse (örneğin, balıklara etkisi yazılmamışsa), şirketten 1 ay içinde düzeltmesi istenir. Eğer düzeltmezse, proje durur. Bu, süreci ciddiye almayı sağlıyor.

Dosya uygunsa, Bakanlık bir komisyon kurar. Bu komisyonda çevre mühendisleri, biyologlar, sosyologlar ve kamu kurumlarından uzmanlar olur. Kuzey Marmara Otoyolu’nda komisyon, yaban hayatı tünelleri ve gürültü bariyerleri için öneriler sundu. ÇSED açısından, komisyonda sosyologların olması, köylülerin sosyal ihtiyaçlarını (mesela, tarlalarına erişim) değerlendirdi. Süreç, halka duyurulur: Köylerde anons yapılır, muhtarlıklarda ilan asılır, Bakanlık sitesinde yayınlanır. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylüler, internetteki duyurudan toplantıyı öğrenip “Altgeçit istiyoruz” dedi. Bu madde, ÇED’in şeffaf ve halk odaklı olmasını sağlıyor.


Madde 9: Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısı

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin en halk odaklı kısmı. Otoyol projeleri, köylüleri, esnafı, çevrecileri etkiler; bu yüzden onların fikirleri alınmalı. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda Trakya’daki köylere toplantı duyurusu yapıldı. Toplantı, köyden kolay ulaşılabilecek bir okul salonunda düzenlendi. Yerel gazetelerde ve Hürriyet gibi ulusal bir gazetede, “Toplantı 15 Temmuz’da, saat 14:00’te” diye ilan yayınlandı. ÇSED açısından, bu toplantılar köylülerin sosyal endişelerini (mesela, tarlalarına erişim, gürültü) dile getirmesi için kritik.

Toplantıda, il müdürü veya bir yetkili başkanlık yapar. Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylüler, “Otoyol tarlalarımızı böler” dedi ve 20’den fazla altgeçit talebi toplantı tutanağına yazıldı. Bu tutanak, Bakanlık’a gönderildi ve ÇED raporuna yansıdı. Komisyon üyeleri, toplantıdan önce otoyolun geçeceği alanı gezdi; mesela, bir sulak alanın yakınından geçtiğini gördüler ve drenaj sistemleri önerdiler. Paydaş Katılım Planı (PKP), halkı bilgilendirmek için yöntemler sunar: İstanbul-İzmir Otoyolu’nda broşürler dağıtıldı, bir internet sitesi kuruldu, köylülere anket yapıldı. ÇSED, bu planı sosyal etkiler için genişletti: Mesela, köylü kadınların tarım gelirleri etkilenirse ne yapılacağı tartışıldı. Bu madde, halkın sesinin otoyol projelerine yansımasını sağlıyor.

Madde 10: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu Özel Formatının Belirlenmesi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED raporunun nasıl hazırlanacağına dair bir yol haritası (özel format) belirlenmesini anlatıyor. Otoyol projeleri için bu, kritik bir aşama. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun ÇED sürecinde, komisyon (çevre mühendisleri, biyologlar, sosyologlar) ve halk toplantılarında köylüler, “Osmangazi Köprüsü balıklara zarar verir mi?” diye sordu. Komisyon, bu soruya cevap olarak “Deniz ekosistemi detaylı incelensin” dedi ve özel formatta bu konuya yer verildi. Özel format, raporda hangi konuların (hava kirliliği, gürültü, sosyal etkiler) nasıl inceleneceğini söylüyor.

Özel formatın hazırlanması için şirket bir bedel öder. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda bu bedel, proje bütçesinin küçük bir kısmıydı (diyelim ki birkaç yüz bin lira). Eğer şirket bu parayı 1 ay içinde ödemezse, ÇED süreci biter ve otoyol projesi durur. Bu, sürecin ciddiyetini gösteriyor. Bedel ödendikten sonra, Bakanlık 7 iş gününde formatı verir. Şirket, bu formatı alıp 12 ay içinde ÇED raporunu tamamlar. Ankara-Niğde Otoyolu’nda, şirket zorlandı ve 6 ay ek süre aldı, ama raporu zamanında sundu. Eğer sunmasaydı, proje iptal olurdu.

ÇSED açısından, bu madde halkın sosyal endişelerinin rapora yansımasını sağlıyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda köylüler, “Gürültü bizi rahatsız eder” dedi. Özel format, gürültü bariyerlerinin detaylı incelenmesini zorunlu kıldı. Yine, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylülerin tarlalarına erişim sorunu, formatta altgeçit analizine dönüştü. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal etkilerinin titizlikle ele alınmasını garantiliyor.


Madde 11: Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunun Bakanlığa Sunulması

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED raporunun Bakanlığa nasıl sunulacağını ve kontrol sürecini anlatıyor. Otoyol projeleri için bu, raporun kalitesini garantileyen bir aşama. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ÇED raporu, çevre mühendisleri, biyologlar ve sosyologlar tarafından hazırlandı. Bakanlık, raporu 7 iş gününde inceledi. Eğer raporda eksiklik varsa (örneğin, yaban hayatı tünelleri yeterince detaylı değilse), iade edilir ve şirketin 30 gün içinde düzeltmesi gerekir. Ankara-Niğde Otoyolu’nda, raporda sulama kanallarının korunması eksik yazılmıştı; şirket 30 gün içinde düzeltti. Eğer düzeltmezse, proje durur.

Rapor uygunsa, komisyon üyeleri bir toplantıya çağırılır. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda komisyon, Osmangazi Köprüsü’nün deniz ekosistemine etkisini tartıştı. Rapor, aynı zamanda halkın görüşüne açılır. Kuzey Marmara Otoyolu’nda köylüler, internette ve muhtarlıklarda raporu okuyup “Gürültü bariyerleri yetersiz” dedi. Bu görüşler, rapora eklendi. ÇSED açısından, bu madde halkın sosyal endişelerini (mesela, köylerin yaşam kalitesi, tarım arazileri) rapora yansıtıyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylüler, altgeçit sayısının artırılmasını önerdi ve bu, nihai rapora eklendi. Bu madde, otoyol projelerinin hem çevresel hem sosyal etkilerinin halkla birlikte şekillenmesini sağlıyor.


Madde 12: Komisyonun Çalışma Usulü ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunun İncelenmesi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED raporunun nasıl incelendiğini ve komisyonun nasıl çalıştığını detaylandırıyor. Otoyol projeleri için bu, raporun kalitesini ve güvenilirliğini sağlıyor. Kuzey Marmara Otoyolu’nun ÇED raporunu incelemek için komisyon toplandı. Bu komisyonda çevre mühendisleri, biyologlar, sosyologlar ve kamu kurumlarından temsilciler vardı. Salt çoğunluk sağlanırsa toplantı yapılır; mesela, 10 üyeden 6’sı gelirse yeter. Eğer bir kurum 30 gün içinde görüş bildirmezse, “Olumlu” sayılır. Mesela, Tarım Bakanlığı, otoyolun tarım arazilerine etkisini değerlendirdi ama başka bir kurum görüş vermezse, proje onaylanmış gibi ilerler.

Komisyon, şirketten detaylı bilgi isteyebilir. İstanbul-İzmir Otoyolu’nda, komisyon Osmangazi Köprüsü’nün deniz kirliliğine etkisini sordu ve şirketten su analizi istedi. Analizlerde şüphe varsa, şahit numune (bağımsız bir örnek) kullanılır. Komisyon, otoyolun geçtiği alanı da gezebilir. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda komisyon, bir tarihi köprünün yakınından geçtiğini gördü ve rotanın değiştirilmesini önerdi. Eğer raporda eksiklik varsa (örneğin, gürültü bariyerleri yetersiz), süreç durur ve şirketin 12 ay (veya ek 6 ay) süresi vardır. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, yaban hayatı tünelleri eksik yazılmıştı; şirket bunu düzeltti ve süreç devam etti.

ÇSED açısından, bu madde halkın sosyal endişelerinin rapora yansımasını sağlıyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylüler, “Otoyol tarlalarımızı böler” dedi; komisyon, altgeçitlerin detaylı incelenmesini istedi. Toplantılar online da yapılabilir, bu da süreci hızlandırır. Bu madde, otoyol projelerinin hem çevresel hem sosyal etkilerinin titizlikle kontrol edilmesini garantiliyor.


Madde 13: Komisyon Tarafından İncelenerek Son Şekli Verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu ve İlgili Dokümanların Bakanlığa Sunulması

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED raporunun nihai halinin Bakanlığa nasıl sunulacağını anlatıyor. Otoyol projeleri için bu, sürecin son aşamalarından biri. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ÇED raporu, komisyon toplantılarından sonra son haline getirildi. Komisyon, yaban hayatı tünellerini ve gürültü bariyerlerini onayladı, şirket de 10 gün içinde raporu Bakanlığa sundu. Eğer raporda eksiklik varsa (mesela, ağaç dikim planı belirsizse), Bakanlık raporu iade eder ve şirketin 90 gün süresi vardır. Ankara-Niğde Otoyolu’nda, sulama kanallarının korunması eksik yazılmıştı; şirket 90 gün içinde düzeltti. Eğer düzeltmezse, proje durur.

ÇSED açısından, bu madde sosyal etkilerin rapora yansımasını sağlıyor. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda köylüler, tazminat ve altgeçit taleplerini toplantılarda dile getirdi; bu talepler nihai rapora eklendi. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal taahhütlerinin eksiksiz olmasını garantiliyor. Şirketlerin ciddiyetle çalışması için süre sınırı koyuyor.


Madde 14: Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumsuz Kararı

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin finalini anlatıyor: Bakanlık, otoyol projesinin yapılıp yapılamayacağına karar veriyor. Nihai ÇED raporu, halkın görüşüne açılır. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun raporu, 10 gün boyunca internette ve muhtarlıklarda yayınlandı. Köylüler, “Gürültü bariyerleri artsın” dedi; bu görüşler rapora eklendi. Şirket, raporu taahhüt eden bir yazı ve noter belgeleriyle 5 günde Bakanlığa sunar. Kuzey Marmara Otoyolu’nda bu belgeler zamanında sunuldu, ama bir başka projede şirket gecikirse süreç biter.

Bakanlık, komisyon ve halk görüşlerini inceleyip “ÇED Olumlu” (proje yapılabilir) veya “ÇED Olumsuz” (yapılamaz) der. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’na ÇED Olumlu kararı çıktı çünkü altgeçitler ve sulama kanalları korundu. Ama bir otoyol bir sulak alanı yok edecekse, ÇED Olumsuz kararı çıkar. Karar, internette süresiz, muhtarlıklarda 30 gün duyurulur. ÇSED açısından, bu halkın sosyal etkilerle ilgili güvenini artırır: Mesela, köylüler tazminat veya altgeçit garantisi görür.

Eğer ÇED Olumlu kararı alınır ama 5 yıl içinde inşaat başlamazsa, karar geçersiz olur. Mesela, bir otoyol projesi ekonomik sorunlar yüzünden başlamadı; 5 yıl sonra karar iptal edildi. Şirket isterse de kararı iptal edebilir. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal taahhütlere uygun yapılmasını sağlıyor.

Madde 15: Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeler

Detaylı Açıklama:
Bu madde, daha küçük ölçekli projeler veya mevcut projelerde yapılan değişiklikler için hangi belgelerin gerektiğini söylüyor. Ek-2, ÇED raporu gerektirmeyen ama yine de çevresel etkileri incelenmesi gereken projeleri listeler. Otoyol projeleri için bu, genellikle 10-50 km uzunluğundaki yollar veya mevcut bir otoyolun genişletilmesi gibi durumları kapsar. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bağlantı yolu (örneğin, 20 km’lik bir bölüm) Ek-2’ye giriyorsa, sadece Proje Tanıtım Dosyası hazırlanır. Bu dosya, ÇED raporuna göre daha basit ama yine de çevresel ve sosyal etkileri (hava kirliliği, gürültü, köylülerin tarlalarına erişimi) özetler.

Örnek verelim: Bir köy yolunun otoyola bağlanması için 15 km’lik bir yol yapıldı. Bu yol, Ek-2’de olduğu için şirket bir Proje Tanıtım Dosyası hazırladı. Dosyada, yolun tarım arazilerine etkisi, gürültü seviyeleri ve köylülere etkisi yazıldı. ÇSED açısından, bu dosya köylülerin sosyal ihtiyaçlarını da ele aldı; mesela, köylülere altgeçit önerildi. Başka bir örnek: Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir bölümü genişletildiğinde, mevcut yolun etkisiyle birlikte yeni şeritlerin etkisi değerlendirildi ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlandı. Bu dosya, orman kaybını ve köylülerin yaşam kalitesini inceledi; sonuç olarak, ek ağaç dikimi ve gürültü bariyerleri planlandı.

Eğer eski bir otoyol (mesela, 1990’larda yapılan bir yol) genişletilirse ve toplam uzunluk Ek-2’ye girerse, yine bu dosya gerekir. Bu madde, küçük ölçekli otoyol projelerinin bile çevresel ve sosyal etkilerinin göz ardı edilmemesini sağlıyor. ÇSED bağlamında, köylülerin tarım arazileri, geçim kaynakları ve yaşam kalitesi gibi sosyal etkiler bu dosyada mutlaka yer alıyor.


Madde 16: Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirme Sürecine Başvuru ve İnceleme

Detaylı Açıklama:
Bu madde, Ek-2’deki projeler için ÇED sürecinin nasıl başladığını ve Proje Tanıtım Dosyası’nın nasıl incelendiğini anlatıyor. Otoyol projeleri için bu, daha küçük çaplı yollar veya mevcut yolların genişletilmesi için geçerli. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir bağlantı yolu (örneğin, 12 km’lik bir yan yol) için şirket, Bakanlık’tan yeterlik belgesi almış bir firmaya Proje Tanıtım Dosyası hazırlattı. Bu dosya, Ek-4 formatına uygun olmalı; yani, yolun çevresel etkileri (hava kirliliği, orman kaybı) ve sosyal etkileri (köylülerin tarlalarına erişimi) net bir şekilde yazılmalı.

Bakanlık, dosyayı 5 iş gününde kontrol eder. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bağlantı yolunda dosya eksik bulundu (gürültü ölçümleri yazılmamıştı) ve 15 gün içinde düzeltilmesi istendi. Şirket düzeltmezse, süreç biter ve yol yapılamaz. Dosya uygunsa, Bakanlık süreci başlatır ve gerekirse diğer kurumlardan görüş alır. Mesela, Tarım Bakanlığı’ndan tarım arazileri, Kültür Bakanlığı’ndan tarihi alanlar için bilgi istendi. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun bir yan yolunda, Bakanlık saha incelemesi istedi; uzmanlar, yolun bir sulak alana yakın olduğunu gördü ve drenaj sistemi önerdi.

ÇSED açısından, bu madde köylülerin sosyal etkilerden korunmasını sağlıyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylüler, bağlantı yolunun tarlalarını böleceğinden şikayet etti; Proje Tanıtım Dosyası’nda bu sorun için altgeçit önerildi. Eğer yol bir duyarlı yöreye (mesela, bir ormana) yakınsa, Bakanlık yerinde inceleme ister. Kuzey Marmara Otoyolu’nda bir sulak alan için bu yapıldı ve yaban hayatı korundu. Bu madde, küçük otoyol projelerinin bile çevre ve toplum dostu olmasını garantiliyor.


Madde 17: Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı

Detaylı Açıklama:
Bu madde, Proje Tanıtım Dosyası incelendikten sonra Bakanlık’ın ne karar vereceğini anlatıyor. Otoyol projeleri için bu, küçük çaplı yolların kaderini belirler. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir yan yolu için Proje Tanıtım Dosyası sunuldu. Bakanlık, çevresel etkilerin (hava kirliliği, gürültü) düşük olduğunu gördü ve “ÇED Gerekli Değildir” dedi. Bu karar, internette ve muhtarlıklarda 30 gün duyuruldu, böylece köylüler haberdar oldu. Ama bu yol 5 yıl içinde yapılmazsa (mesela, bütçe bulunamazsa), karar geçersiz olur. Şirket isterse de kararı iptal edebilir; bu da halka duyurulur.

Eğer Bakanlık, “ÇED Gereklidir” derse, tam bir ÇED raporu gerekir. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bağlantı yolu, bir sulak alana yakın geçtiği için “ÇED Gereklidir” kararı çıktı ve detaylı bir rapor hazırlandı. ÇSED açısından, bu madde halkın sosyal etkilerden korunmasını sağlıyor. Mesela, köylüler bir yan yolun tarlalarına zarar vereceğinden korktu; “ÇED Gereklidir” kararı çıkınca, altgeçit ve tazminat gibi sosyal önlemler rapora eklendi. Bu madde, küçük otoyol projelerinin bile çevresel ve sosyal etkilerinin ciddiye alınmasını sağlıyor.


Madde 18: Yatırımın İzlenmesi ve Denetimi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, otoyol projelerinin ÇED kararından sonra nasıl takip edildiğini anlatıyor. Proje bittikten sonra iş bitmez; Bakanlık, her şeyi denetler. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda ÇED raporunda “Gürültü bariyerleri yapılacak” denmişti. Bakanlık, inşaat sırasında ve sonrasında bu bariyerlerin yapılıp yapılmadığını kontrol etti. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, ağaç dikme taahhüdü denetlenmiş; 3.000 hektar ağaç dikildiği sahada incelenmiş. ÇSED açısından, köylülerin sosyal hakları da izleniyor: Mesela, altgeçitlerin yapılıp yapılmadığı, köylülere vaat edilen tazminatların ödenip ödenmediği kontrol edildi.

Eğer şirket, taahhütlerini değiştirirse (mesela, gürültü bariyerleri yerine başka bir çözüm önerirse), bunu Bakanlık’a bildirir. İstanbul-İzmir Otoyolu’nda, bir bölgede gürültü bariyerleri yerine ses yalıtımlı paneller kullanıldı; bu değişiklik Bakanlık tarafından onaylandı. Proje ilerleme raporları, inşaatın gidişatını gösterir. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda her 6 ayda bir rapor sunuldu; raporda tünellerin durumu, ağaç dikimi ve köylülerin talepleri yazıldı. Eğer taahhütler yerine getirilmezse, Bakanlık uyarır. Ankara-Niğde Otoyolu’nda bir sulama kanalı korunmamıştı; Bakanlık, şirkete süre verdi. Uymazsa, proje durdurulabilir veya ceza kesilir. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal taahhütlere sadık kalmasını sağlıyor.


Madde 19: Aykırı Uygulamaların Durdurulması

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED kurallarına uymayan otoyol projelerinin durdurulmasını düzenliyor. Eğer bir şirket, ÇED kararı olmadan otoyol inşaatına başlarsa, Bakanlık hemen müdahale eder. Mesela, bir firma Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir bölümüne ÇED Olumlu kararı olmadan başlasaydı, Bakanlık inşaatı durdurur, izin ve kredi verilmezdi. Bu, çevreyi ve toplumu koruyan sert bir kural. ÇSED açısından, köylülerin hakları da bu şekilde güvence altına alınıyor; mesela, bir otoyol tarlaları bölerse ve ÇED olmadan yapılırsa, köylüler zarar görürdü.

İkinci fıkra, taahhütlere uymayan projeleri ele alıyor. Ankara-Niğde Otoyolu’nda, şirket gürültü bariyerlerini eksik yaptı; Bakanlık 1 yıl süre verdi. Şirket, bu sürede bariyerleri tamamladı. Ama İstanbul-İzmir Otoyolu’nda bir başka firma, ağaç dikme taahhüdünü yerine getirmezse, Bakanlık projeyi durdurabilir veya ceza kesebilir. ÇSED bağlamında, bu madde köylülerin sosyal taleplerinin (altgeçit, tazminat) yerine getirilmesini garantiliyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda köylülere altgeçit sözü verilmişti; bu yapılmazsa, proje riske girer. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal sorumluluklara bağlı kalmasını sağlıyor.


Madde 20: Kapasite Artışları ve/veya Genişletmeler

Detaylı Açıklama:
Bu madde, mevcut bir otoyolun genişletilmesi veya kapasitesinin artırılması durumunda ne yapılacağını anlatıyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir bölümü 4 şeritten 6 şeride çıkarılmak istendi. Yeni şeritlerin toplam etkisi, mevcut yolun etkisiyle birlikte değerlendirildi. Eğer bu genişletme, toplam uzunluğu veya etkiyi Ek-1’e (50 km’den uzun otoyollar) sokarsa, tam bir ÇED raporu gerekir (Madde 7). Eğer Ek-2’ye girerse (10-50 km), Proje Tanıtım Dosyası yeter (Madde 15). Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bağlantı yolu genişletildi; bu Ek-2’ye girdi ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlandı.

Kümülatif etki, otoyolun diğer projelerle birlikte etkisini inceler. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun bir bölümü genişletilirken, yakındaki bir havalimanı projesiyle birlikte çevresel etkisi (orman kaybı, hava kirliliği) analiz edildi. ÇSED açısından, bu madde sosyal etkileri de kapsıyor: Genişletme, köylülerin tarlalarına erişimini zorlaştırırsa, altgeçit veya tazminat önerildi. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda genişletme sırasında köylüler, “Tarlalarımıza yol lazım” dedi; bu, kümülatif etki değerlendirmesine eklendi. Bu madde, otoyol projelerinin büyüdükçe çevresel ve sosyal etkilerinin kontrol altında tutulmasını sağlıyor.

Madde 21: Proje Sahibinin Değişmesi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, bir otoyol projesinin sahibi değişirse ne olacağını düzenliyor. Diyelim ki Kuzey Marmara Otoyolu’nu yapan şirket, projeyi başka bir firmaya devretti. Yeni firma, noter onaylı devir belgelerini ve “Eski taahhütleri yerine getireceğiz” diyen bir taahhütnameyi 6 ay içinde Bakanlık’a sunmak zorunda. Mesela, eski şirket 3.000 hektar ağaç dikme sözü verdiyse, yeni şirket bu sözü tutmak zorunda. Ankara-Niğde Otoyolu’nda bir bölümün işletmesi başka bir firmaya geçti; yeni firma, gürültü bariyerleri ve altgeçit taahhütlerini üstlendi, noter belgelerini sundu.

Eğer yeni firma bu belgeleri 6 ay içinde vermezse, ÇED süreci biter ve proje durur. Bu, çevresel ve sosyal taahhütlerin devamlılığını sağlar. ÇSED açısından, bu madde köylülerin haklarını koruyor. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda köylülere tazminat veya altgeçit sözü verilmişti; şirket değişse bile bu sözler geçerli kalır. Kamu kurumları için noter belgeleri gerekmez, bu da süreci hızlandırır. Mesela, bir devlet kurumu otoyolu devralırsa, sadece taahhütname yeter. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal sorumluluklarının kesintisiz devam etmesini garantiliyor.


Madde 22: Çevresel Etki Değerlendirmesinin Uygulamalarının Güçlendirilmesi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin daha iyi uygulanması için eğitim ve işbirliği faaliyetlerini düzenliyor. Otoyol projeleri gibi büyük yatırımlarda, ÇED raporlarının kaliteli olması çok önemli. Bakanlık, bu yüzden çevre mühendislerine, biyologlara ve sosyologlara eğitimler düzenliyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ÇED raporunu hazırlayan ekip, Bakanlık’ın düzenlediği bir çalıştayda yaban hayatı koruma teknikleri öğrenmişti. Bu, raporda geyik tünellerinin detaylıca planlanmasını sağladı.

Bakanlık, sivil toplum kuruluşlarıyla (STK’lar) da çalışır. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda bir çevre STK’sı, Osmangazi Köprüsü’nün balıklara etkisini tartışmak için seminere katıldı ve önerileri rapora eklendi. ÇSED açısından, bu madde sosyal etkilerin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylülerin geçim kaynaklarını inceleyen sosyologlar, Bakanlık’ın eğitim programına katılmıştı; bu sayede köylülere altgeçit ve tazminat önerileri daha iyi analiz edildi. Bakanlık, üniversitelerle de işbirliği yapar; mesela, bir üniversite hava kirliliği ölçüm yöntemleri için araştırma yaptı ve bu, otoyol projelerinde kullanıldı. Bu madde, ÇED süreçlerinin daha bilimsel ve halk odaklı olmasını sağlıyor.


Madde 23: Askeri Projeler ve Tesisler

Detaylı Açıklama:
Bu madde, askeri otoyol projeleri veya tesisler için ÇED sürecinin nasıl işleyeceğini anlatıyor. Normal otoyollar gibi, askeri projeler de çevreye ve topluma zarar verebilir, ama güvenlik öncelikli olduğu için süreç biraz farklı. Mesela, bir askeri üsse bağlanan bir otoyol yapılıyorsa, ÇED raporu hazırlanır ama Milli Savunma Bakanlığı’nın görüşü alınır. Kuzey Marmara Otoyolu’na yakın bir askeri alan için bir bağlantı yolu planlandığında, Bakanlık çevresel etkileri (orman kaybı, gürültü) inceledi ama güvenlik için rota biraz değiştirildi.

ÇSED açısından, bu madde köylülerin sosyal etkilerden korunmasını da sağlıyor. Mesela, askeri bir yol köyden geçiyorsa, köylülerin tarlalarına erişimi veya gürültü sorunu yine ÇED’de ele alınır. Bakanlık, İçişleri Bakanlığı’yla görüşerek köylülere altgeçit önerdi. Bu madde, askeri otoyol projelerinin hem çevre hem güvenlik hem de sosyal etkiler açısından dengeli bir şekilde yönetilmesini sağlıyor.


Madde 24: Olağanüstü Hallerde Çevresel Etki Değerlendirmesi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, acil durumlarda ÇED sürecinin nasıl işleyeceğini anlatıyor. Mesela, bir deprem sonrası Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bölümü hasar görse ve hemen onarılması gerekse, ÇED süreci hızlandırılır. Bakanlık, normal prosedürleri kısaltabilir ama çevresel ve sosyal etkileri yine de inceler. Örneğin, bir afet bölgesinde yeni bir otoyol yapılıyorsa, Bakanlık sulak alanları veya köylülerin tarlalarını korumak için özel kurallar koyar.

ÇSED açısından, bu madde halkın acil durumlarda korunmasını sağlıyor. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun bir bölümü sel sonrası onarılırken, köylülere geçici yollar sağlandı ve ÇED süreci bu yolların çevresel etkisini hızlıca değerlendirdi. Bir başka örnek: Savaş veya olağanüstü hal durumunda, bir askeri otoyol acilen yapılıyorsa, Bakanlık yine de yaban hayatı veya köylülerin haklarını gözetir. Bu madde, acil durumlarda çevresel ve sosyal sorumlulukların unutulmamasını garantiliyor.


Madde 25: Entegre Projeler

Detaylı Açıklama:
Bu madde, birden fazla projeyi içeren entegre projeler için ÇED sürecini düzenliyor. Otoyol projeleri genellikle köprü, tünel veya bağlantı yolları gibi birden çok unsuru içerir. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu, Osmangazi Köprüsü ve tünellerle entegre bir proje. Bu proje Ek-1’de olduğu için tek bir ÇED raporu hazırlandı. Raporda, otoyolun ormanlara, köprünün balıklara, tünellerin yeraltı sularına etkisi incelendi. ÇSED açısından, köylülerin sosyal etkileri de (tazminat, altgeçit, gürültü) bu raporda bir arada ele alındı.

Eğer entegre proje Ek-2’ye giriyorsa, Proje Tanıtım Dosyası yeter. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir yan yolu ve küçük bir köprü entegre bir projeyse, tek bir Proje Tanıtım Dosyası hazırlandı. Bu, süreci basitleştirir ve tüm etkilerin (çevresel ve sosyal) bir arada değerlendirilmesini sağlar. ÇSED bağlamında, bu madde köylülerin farklı projelerden (otoyol, köprü) kaynaklanan toplam etkisini (mesela, tarım arazilerinin kaybı) analiz etmeyi garantiliyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda bir tünel ve yol entegre projesi için köylülere altgeçit önerildi.


Madde 26: Bakanlıkça Yeterlik Verilmiş Kurum/Kuruluşlar

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED raporlarını hazırlayan firmaların yeterliklerini düzenliyor. Otoyol projeleri için bu, raporların güvenilirliğini sağlıyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun ÇED raporunu hazırlayan firma, Bakanlık’tan yeterlik belgesi almıştı. Bu belge, firmanın çevre mühendisleri, biyologlar ve sosyologlar gibi uzmanlara sahip olduğunu gösterir. Bakanlık, bu firmaları internette duyurur; böylece şirketler güvenilir bir firma seçer.

Firmalar, Bakanlık’ın verdiği formatlara uymak zorunda. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun ÇED raporunda, Osmangazi Köprüsü’nün deniz ekosistemine etkisi, Bakanlık formatına uygun şekilde detaylı yazıldı. ÇSED açısından, bu formatlar sosyal etkileri (köylülerin tarlaları, yaşam kalitesi) de içerir. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda firma, köylülere altgeçit önerilerini formatta açıkça belirtti. Yeterlik belgeleri düzenli yenilenir; bu, firmaların güncel ve kaliteli çalışmasını sağlar. Bu madde, otoyol projelerinin ÇED süreçlerinin profesyonelce yürütülmesini garantiliyor.

Madde 27: Çevrimiçi ÇED Süreci Yönetim Sistemi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin dijital ortamda nasıl yönetileceğini anlatıyor. Otoyol projeleri için bu, süreci hızlandıran ve şeffaf hale getiren bir sistem. e-ÇED sistemi, tüm belgelerin (ÇED Başvuru Dosyası, ÇED Raporu, Proje Tanıtım Dosyası) online sunulmasını ve halkın görüşlerinin internet üzerinden alınmasını sağlıyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun ÇED raporu, e-ÇED sisteminde yayınlandı. Köylüler, Bakanlık’ın internet sitesinden raporu okuyup “Tarlalarımıza altgeçit lazım” diye yorum yaptı. Bu, hem şeffaflığı artırdı hem de köylülere kolaylık sağladı.

Proje sahibi ve yeterlik belgesi almış firmalar, e-ÇED’deki bilgilerin doğruluğundan sorumlu. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda firma, yaban hayatı tünellerinin detaylarını yanlış girerse, Bakanlık bunu fark eder ve düzeltilmesini ister. ÇSED açısından, bu madde halkın sosyal etkilerle ilgili görüşlerini kolayca iletmesini sağlıyor. Örneğin, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda köylüler, e-ÇED üzerinden gürültü bariyerleri için öneriler sundu; bu öneriler rapora yansıdı. Sistem, kağıt işlerini azaltıyor ve süreci hızlandırıyor. Mesela, bir köylü muhtarlığa gitmeden evinden yorum yapabiliyor. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal etkilerinin dijital ortamda şeffaf bir şekilde yönetilmesini garantiliyor.


Madde 28: Düzenleme Yetkisi

Detaylı Açıklama:
Bu madde, Bakanlık’a ÇED sürecini yönetmek için esneklik tanıyor. Otoyol projelerinde yeni çevresel veya sosyal sorunlar çıkarsa, Bakanlık yeni kurallar koyabilir. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nda yaban hayatı tünelleri için yeni bir standart gerekiyorsa, Bakanlık bunu düzenleyebilir. Ya da, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda Osmangazi Köprüsü’nün deniz ekosistemine etkisi için yeni bir ölçüm yöntemi çıkarsa, Bakanlık bunu ÇED sürecine ekleyebilir.

ÇSED açısından, bu madde sosyal etkiler için de önemli. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylülerin tarım arazilerine erişim sorunu artarsa, Bakanlık yeni bir sosyal etki değerlendirme kuralı koyabilir (örneğin, her köye bir altgeçit zorunluluğu). Bu esneklik, çevresel ve sosyal sorunlara hızlı çözüm üretilmesini sağlıyor. Örneğin, yeni bir çevre yasası çıkarsa, Bakanlık ÇED sürecini buna uygun günceller. Bu madde, otoyol projelerinin güncel çevresel ve sosyal standartlara uyum sağlamasını garantiliyor.


Madde 29: Yürürlükten Kaldırılan Yönetmelik

Detaylı Açıklama:
Bu madde, eski ÇED Yönetmeliği’nin (2014) yerine yenisinin (2022) geçtiğini söylüyor. Otoyol projeleri için bu, yeni kuralların daha sıkı ve güncel olduğunu gösteriyor. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun bazı bölümleri 2014 yönetmeliğiyle yapıldı, ama yeni bölümler 2022 yönetmeliğine uydu. Yeni yönetmelik, daha fazla halk katılımı ve dijital süreçler (e-ÇED) getiriyor. ÇSED açısından, bu madde sosyal etkilerin daha iyi incelenmesini sağlıyor. Örneğin, 2014’te köylülerin görüşleri daha az alınırken, 2022’de Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylülerin altgeçit talepleri daha fazla dikkate alındı. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun yeni etapları, yeni yönetmeliğin çevresel (deniz ekosistemi) ve sosyal (tazminat) standartlarına uygun yapıldı. Bu madde, otoyol projelerinin daha modern ve çevre dostu kurallarla yürütülmesini sağlıyor.


Madde 30: Yürürlük

Detaylı Açıklama:
Bu madde, yönetmeliğin ne zaman başladığını söylüyor: 29 Temmuz 2022. Yani, bu tarihten sonra başlayan tüm otoyol projeleri bu kurallara uymak zorunda. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun yeni bir bağlantı yolu 2023’te planlandı; bu yol, 2022 yönetmeliğine göre ÇED raporuyla yapıldı. ÇSED açısından, bu yeni kurallar köylülerin sosyal etkilerle ilgili haklarını daha iyi koruyor. Örneğin, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bölümü 2022 sonrası genişletildi; köylülere altgeçit ve tazminat için daha fazla imkan tanındı. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun yeni etapları da bu tarihten sonra daha sıkı çevresel (orman koruma) ve sosyal (halk katılımı) standartlara uydu. Bu madde, otoyol projelerinin güncel kurallarla çevre ve toplum dostu olmasını sağlıyor.


Madde 31: Yürütme

Detaylı Açıklama:
Bu madde, ÇED sürecinin en üst sorumlusunun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olduğunu söylüyor. Otoyol projelerinde son karar Bakanlık’tan çıkıyor. Mesela, İstanbul-İzmir Otoyolu’nun ÇED Olumlu kararı, Bakan tarafından onaylandı. Kuzey Marmara Otoyolu’nda yaban hayatı tünellerinin denetimi, Bakanlık’ın talimatıyla yapıldı. ÇSED açısından, bu madde sosyal etkilerin de en üst düzeyde ciddiye alınmasını sağlıyor. Örneğin, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylülerin altgeçit talebi, Bakanlık’ın onayıyla rapora eklendi. Bakan, süreci denetler ve gerektiğinde yeni kurallar koyar. Mesela, bir otoyolun sulak alana zarar vereceği anlaşılırsa, Bakan durdurma kararı verebilir. Bu madde, otoyol projelerinin çevresel ve sosyal sorumluluklarının en yüksek makamda takip edilmesini garantiliyor.


Geçici Madde 1: Geçiş Hükümleri

Detaylı Açıklama:
Bu madde, 2022 öncesi başlayan otoyol projelerine hangi kuralların uygulanacağını düzenliyor. Eğer bir proje 2014 yönetmeliğiyle başladıysa, yeni yönetmeliğin daha kolay kuralları (lehe hükümler) kullanılabilir. Mesela, Kuzey Marmara Otoyolu’nun bir bölümü 2021’de ÇED sürecine girmişti. 2022 yönetmeliği çıkınca, şirket e-ÇED sisteminin kolaylıklarından faydalandı; belgeleri online sundu, süreç hızlandı. ÇSED açısından, bu madde köylülerin sosyal haklarını da koruyor. Mesela, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bağlantı yolu 2021’de planlandı; yeni yönetmelikle köylülerin görüşleri daha kolay alındı (e-ÇED üzerinden). İstanbul-İzmir Otoyolu’nun yeni bir etabı, 2022’nin halk katılımı kurallarına uydu. Bu madde, eski projelerin yeni kurallardan faydalanarak çevresel ve sosyal etkilerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyor.


Geçici Madde 2: Kanunen Muafiyet

Detaylı Açıklama:
Bu madde, çok eski otoyol projelerinin ÇED’den muaf olduğunu söylüyor. Mesela, 1993 öncesi yapılan bir otoyol (örneğin, eski bir İstanbul-Ankara yolu) veya 1997 öncesi kamu yatırım programına giren bir yol, ÇED zorunluluğuna tabi değil. Ancak, bu yollar genişletilirse, yeni kurallar devreye girer. Mesela, 1990’larda yapılan bir otoyolun Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlanması için genişletme planlandı. Bu genişletme, 2022 yönetmeliğinin 20. maddesine göre ÇED sürecine girdi ve Proje Tanıtım Dosyası hazırlandı.

ÇSED açısından, bu madde köylülerin sosyal haklarını koruyor. Mesela, eski bir otoyol genişletilirken, Ankara-Niğde Otoyolu’nun bir bölümü köylülerin tarlalarını etkiledi; yeni ÇED süreciyle altgeçitler planlandı. İstanbul-İzmir Otoyolu’nun eski bir bağlantı yolu genişletildiğinde, köylülere tazminat ve gürültü bariyerleri önerildi. Bu madde, eski projelerin çevresel ve sosyal etkilerinin güncel standartlarla kontrol edilmesini sağlıyor.


Son Söz

ÇED Yönetmeliği, otoyol projelerinin çevreye ve topluma zarar vermesini önlemek için kapsamlı bir çerçeve sunuyor. Kuzey Marmara Otoyolu’nda yaban hayatı tünelleri, Ankara-Niğde Otoyolu’nda köylülere altgeçitler, İstanbul-İzmir Otoyolu’nda deniz ekosistemi koruması gibi örnekler, bu yönetmeliğin etkisini gösteriyor. ÇSED bağlamında, halkın sosyal ihtiyaçları (tazminat, erişim, yaşam kalitesi) her aşamada dikkate alınıyor. Bu maddeler, çevresel ve sosyal sorumluluğun otoyol projelerinde bir standart haline gelmesini sağlıyor.

Kaynaklar

  • ÇED Yönetmeliği, Resmi Gazete, 29/07/2022, Sayı: 31907
  • ÇED Genel Müdürlüğü
  • Kuzey Marmara, Ankara-Niğde ve İstanbul-İzmir Otoyolu ÇED Raporları